ŞİDDETSİZ İLETİŞİM II
Bir önceki blog yazımızda şiddetsiz iletişim sürecinin 4 adımını incelemiş ve duyguları açıklıkla ifade etmenin önemine değinmiştik. Peki insanlar duygularını ne şekilde ifade eder?
Günlük hayatımızın birçok noktasında duygularımızı ifade etme yoluna başvururuz. Genellikle bu anlar üzüntü, alınma, korku, öfke gibi duyguları hissettiğimiz durumlardır. Duyguları ifade etmenin birden fazla yolu bulunmaktadır. Birçok insan duygularını ihtiyaç temelli değil, suçlama temelli ifade etmeye alışmışlardır.
Pek çok insan bir uyuşmazlık ile karşılaştığında duygularının sorumluluğunu almaktan kaçınma eğilimi gösterir. Bunun en yaygın yolu diğer kişiyi suçlamaktır. Örneğin iş arkadaşı tarafından ağır eleştirilere maruz kalan bir kişi, genellikle duygularını ifade etmek için “Beni sürekli eleştirdiğin için bana kendimi kötü hissettirdin” ya da “Eleştirilerinle özgüvenimi kırdın” gibi cümleler kullanır. Peki bu cümleler duyguları ifade etmenin şiddetsiz bir yolu mudur?
Her iki cümlenin ortak yanı kişinin “hissettim” yerine “hissettirdin” anlamına gelen ifadeler kullanmasıdır. Bu durum kişinin duygularının sorumluluğunu üstlenmemesinin basit bir örneğidir. Kişiler duygularının sorumluluğunu üstlenmediklerinde bu durum diğer kişi tarafından bir suçlama olarak algılanabilir ve yeni bir çatışmanın zeminini hazırlayabilir. Söz konusu örnekte ihtiyaç temelli ifade şekli “Yaptığım işleri eleştirdiğinde üzüldüm, çünkü bana güvenmediğini hissettim” olabilir. Böyle bir ifade dinleyen kişinin savunma yapmasını gerektirecek bir suçlama ifadesi taşımadığı gibi neye ihtiyaç duyduğunuzu anlayıp tavırlarını değiştirmesine yardımcı olur.
Duygularınızı ifade ettikten sonra diğer kişiden nasıl bir davranış beklediğinizi ifade edin. Peki bir kişiden talepte bulunulurken nelere dikkat edilmesi gerekir?
- Yalnızca duygularınızı ifade etmek her zaman ne talep ettiğinizin anlaşılmasını sağlamaz. Örneğin “Hatalarımı başkalarının yanında dile getirmen beni üzüyor” ifadesini kullandığınızda dinleyen kişi ondan ne talep ettiğinizi kolayca anlayabilir. Diğer yandan, “Bana yeterince yardım etmediğin için kendimi yorgun hissediyorum” ifadesini kullandığınızda karşınızdaki kişi ondan tam olarak ne beklediğinizi anlayamayabilir. Hangi konularda yardım beklediğinizi de açıklamak faydalı olur.
- Kişilerden ne yapmamasını değil ne yapmasını istediğinizi ifade edin. Örneğin “Beni eleştirmemeni istiyorum.” yerine “Bana destek olman özgüvenimi artırıyor.” demek diğer kişinin talebinize daha olumlu yaklaşmasını sağlayacaktır.
- Talebinizde net olun. Belirsiz ifadelerden ve genellemelerden kaçının. Örneğin, "Bana karşı her zaman kötüsün" ifadesi belirsizliğin yanı sıra genellemeler de içerir. Bunun yerine, "Zamanımız az olsa bile beni dinlemek için biraz zaman ayırabilir misin?" diyebiliriz.
Bu şekilde talebiniz karşınızdaki kişi tarafından bir saldırganlık olarak algılanmayacak ve daha işlevsel bir yaklaşım sergilenmesi daha olası olacaktır.
Rosenberg, Marshall B., "Şiddetsiz İletişim, Bir Yaşam Dili", 2015 s. 31-109.
Arzum Beyza Çimen